BİREY VE TOPLUM

Birey toplumun bir yan ürünü olduğunu hepimiz biliriz ama toplumun bireyde etkisi hep merak konusu.

Bu konuda ele alacağım 'birey ve toplum' konusuna bloğumda deyineceğim.Gelin hep beraber inceleyelim.

Bizler ne kadar kendimizi toplumdan soyutlandırsakta aslında bir o kadar da topluma muhtaç bireyleriz. Birey toplumun ta kendisidir.Birey ve toplum birbirinden hem tarihsel hem de sistem, bütünlük olarak ayrılmaz.Birey doğuşdan bir toplumsal varlıktır.Bu doğrultuda başlığı baz almak gerekirse ;bazen başkasının fikirlerine, sevgisine, ilgisine vb. ihtiyaç duymadığımızı zannederiz ama aksi taktirde yüzeysel olarak konu bunun tam tersiyle işlemektedir.İnsan kendini yalnız ve terk edilmiş olarak sadece dışına düştüğü toplumsal gerçeklik bilinci içinde hisseder. Yerinde iltifata, yerinde sevgiye, yerinde övgü ve tebrik gibi soyut anlamda bu denli durumlara ihtiyacımız var. Sebebi ise insanın sadece et ve kemikten ibaret olmaması bununla birlikte insanı insan yapan soyut anlamda çok farklı duygulara sahip olması. Basit olarak toplum tarafından alınan tebrik bireyin moral ve motivasyonunu ne kadar yüksek tutarsa bir okadar da alay konusu edilmesi hatta ve hatta hakarete kadar uzanacak gibi konularda bireyi derinlemesine etkiler. Toplum bireylerden oluşur ve bireyler toplumun biricik taşıyıcılarıdır; bireyler sadece toplum içinde var olur. Bireysel varlık ile toplumsal varlık aynı zamanda baş gösterir, eşit adımlarla ilerler ve birbirine bağımlılık içinde değişirler. Onların ne olduklarını söylemek sadece bu karşılıklı ilişkiye dayanarak mümkündür. İnsanın önce bağımsız bir özne ve sonra da bir toplumun üyesi olarak varoluş kazandığına inanmak kadar büyük bir yanılgı olamaz. İnsanın toplumsal varoluşunun özellikleri, başlangıçtaki toplum dışı doğasının düzeltilmesi ya da tamamlanması değildir.Aslında o doğuştan toplumsal bir varlıktır. Burada ele alacağımız bir diğer konumuz ise toplumda aldığımız her karar toplumun çok büyük bir etkisinin de olduğunu hatırlatmak isterim. Gerek mesleki ,gerek kişisel anlamda hep toplumumuzdan birisini idol seçerek yol alırız.İdol seçtiğimiz kişininde bir idolü olduğunu unutmamak gerek.Bu zincirleme sistem toplum ve bireyi birbirine bağlayan en küçük faktörlerden bir tanesidir. Evet küçük çaplı karar verme ve alınan kararlar doğrultusunda hareket etmek tabikide konumuz dışında.

Mesela bu bir günlük spor aktivitesi olabilir vayahut farklı bir aktivite olabilir.

Şöyle ki bir araya gelerek olşturduğumuz topluluk iyi yanı olduğu kadar kişisel olarakta kötü yanı var.Bireyin ve toplumun beraberinde getirdiği emperyalist,kapitalist ve daha nice katı kurallara uymak zorunluluğu getirir.Bunlardan bağımsız hareket edemediğimiz gibi bide toplumun getirdiği bu soruna mecburda bırakılıyoruz.Çözümü şimdilik ve ileriye dönük varmı bilinmez ama ütopik devlet anlayışının olasılığı ne kadar mümkünse bu kökleşmiş sistemden kurtulmakta buna bağlı olarak mümkün.Bu sisteme toplumun bir bireyi olduğumuz için uymak ve kabullenmek gerek.Ütopik sisteme değinmemin asıl meselesi beraberinde getireceği anlayış ve köklü değişim..Farklı bir başlık konusu olacak bu sisteme azda olsa değinmek istedim.

Yukarda da belirtildiği gibi topluluğun yararından çok malesef kötü tarafları bizi dahada çok incitmekte.Son zamanlarda gözardı edilmeyecek konulardan örnek verecek olursak 'KADINA ŞİDDET' olayını tek bir kişinin ses getirmeyeceği,toplum olarak buna kulak verilip akabinde ise bunun anlam ve ciddiyetini kavrayıp ele alınması gerektiğini söyleyebiliriz.

Bireylerden oluşan toplumun yapacağı etkiyle kişisel etkinin farkını görebiliyoruz.Bir sonraki yazının başlığı olacak bu üzücü konuyu ince bir şekilde ele alacağım.

https://zafercelikel.wixsite.com/sitem/blog